Teşvikiye mah. Şakayık Sokak İzmitli Apartmanı No:60 Daire:2 Nişantaşı Şişli İstanbul
Endokrin cerrahisi kliniği veya hekimi ile karşılaştığınızda akla ilk olarak ne hekimi sorusu gelmektedir. Burada bilinmesi gereken nokta aslında endokrin nedir ve endokrin cerrahı hangi hastalıklara bakmaktadır sorularıdır. İlk olarak şu bilinmelidir ki endokrin iç salgı bezleri tarafından oluşturulan ayrı bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada ise iç salgı bezleri dediğimiz yapı insan vücudunda bulunan hormon salgılanması ve dengeli bir biçimde vücuda verilmesini sağlamaktadır.
Hormonlar ise insan vücudunda bulunan değişik aktiviteleri kontrol etmektedir. Hormonların ise çok farklı tipleri bulunmaktadır. Bunlar üreme metabolizma veya büyüme ve gelişme gibi aktiviteleri kontrol etmek diyebiliriz. Ayrıca bilinmesi gerekir ki hormonlar çevreye verilen tepkileri de kontrol etmektedir. Yine bu sırada vücudun fonksiyonel olarak görevlerini yerine getirebilmesi adına uygun olan enerji ve besini sağlamaktadır. Burada endokrin sistemini oluşturan bu salgı bezlerine bakıldığında ise hipotalamus, hipofiz, tiroid, paratiroid, pankreas, yumurtalıklar ( kadın hastalarda over, erkek hastalar da ise testisler), böbrek üstü bezi, yağ dokusu ve damar iç duvarını döşeyen hücreler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Endokrinolog veya endokrin cerrahı nedir sorusuna bakıldığında ise burada belirtilmesi gereken şu ki endokrin sistemi hastalıkları ile uğraşan her hekime endokrinolog denmektedir. Bu hekimler salgı bezlerini etkileyen hastalıklar ve bunların tetkiklerini yapan kişilerdir. Genel olarak karmaşık bir durum da olan ve vücutta ki birçok sistemi içermekte olan durumlarda tetkik ve tedavi için devreye girmekteler.
Endokrin hekimleri veya endokrinologlar insan vücudunda oluşan hormonal bozukluklarda tetkik yapar buna bağlı olarak da tanı ve tedavi yöntemleri belirler. Burada bahsi geçen hormon kaynaklı hastalıkların ise birçok çeşidi bulunmaktadır. Bunların bazılarına örnek verilecek olursa eğer en başta diyabet gelmektedir. Tiroid hastalıkları, metabolik bozukluklar, hormonların az veya fazla olarak üretilmesi, kadınlarda görülen menopoz, osteoporoz, hipertansiyon ve yağ metabolizması ile ilgili durumlardır. Burada hekimler kişide bulunan salgı bezlerinin çalışma durumunu görmek adına birçok test isteyebilmektedir. Bu testler sayesinde kişide ki salgı bezlerinin ne derece çalıştığı görülür ve sonuçlar yardımı ile nasıl müdahale edileceği belirlenir.
Endokrinolog doktorları her hekim gibi öncelikli olarak altı yıl tıp fakültesi eğitimi almaktadır. Bunun sonrasında ise dört veya beş yıl gibi bir süre daha iç hastalıkları bölümünde ihtisas yapmaktadırlar. Burada geçirilen dört veya beş yıl sonrasın da ise bir üç yıl daha harcamaları gerekmektedir ki bu üç yılda da hormon hastalıklarının nasıl tetkik edileceğini ve tedavi olarak ne yapacaklarının eğitimini almaktadırlar. Toplamına baktığınızda ise altı yıl tıp fakültesi eğitimi sonrasında dört veya beş yıl gibi bir süre iç hastalıkları eğitimi ve ardından üç yıl hormonlar üzerine olmak kaydı ile on üç yıldan fazla bir süre eğitim almaktadırlar.
Bir endokrinolog hekiminin en sık olarak karşılaşmış olduğu hastalık merak edilmektedir. Buna şu açıdan bakılabilir ki endokrin birçok iç salgı bezi hastalığıdır bu sebep ile bir hekim en çok aşağıda belirtilecek ola hastalıklara denk gelmektedir.
Diyabet hastalığı şu şekilde ifade edilmelidir. Bir kişinin kanın olması gerekenden fazla şeker miktarının olması durumudur. Burada hekimlerin son yıllarda yapmış olduğu çalışmalara göre kişinin kan şekeri kontrolü sayesinde diyabet hastalığının açacağı bütün sorunlara önceden müdahale edilebilmektedir. Burada ortaya çıkacak olan problemler ise gözler, böbrekler ve sinir damarları ile ilgili durumlar olarak ortaya çıkmaktadır. burada eğer kişinin kan şekeri iyi değil ise körlük, böbrek yetmezliği, diyaliz veya kangren vakalarına yol açabilmektedir. Burada ise hekimler bu hastalığı diyet veya ağızdan alınan ilaçlar yahut insülin ile kontrol altına almaktadır. En önemli etmen ise kan şekeri kontrolü ve buna bağlı olarak da hastanın hekimin dediklerini yapması gerektiğidir.
Tiroid bezleri sorunun olan hastalar genel olarak vücutta bulunan enerji seviyesin de düşme olduğu şikayeti ile hekime başvurmaktadır. Bunun akabinde ise kas sertliği ve duyusal bozukluklar meydana gelmektedir. Tiroid bezinin fazla veya az çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkan durumları da tedavi etmektedirler.
Erişkin bireylerde kemiklerin yumuşaması durumu ve çocuklukta ise raşitizm hastalığı ve kalsiyum dengesini bozan durumlarda da endokrinologlar devreye girmektedir. Kemiklerin yumuşaması durumu osteoporoz olarak bilinse de burada bilinmesi gereken bu durumda insan vücudunu ayakta tutan kemik yapısının bozulması durumudur. Kemik yapısına bazı hormonların koruyucu bazı hormonların ise bozucu olarak etkisi bulunmaktadır. Burada bilinmesi gereken hormon seviyesi anormal bir duruma geldiğinde kemikler kalsiyum kaybederek zayıflamaktadır.
Burada ise yapılan araştırmalara göre dünya üzerin yaklaşık olarak on çiftten bir tanesi çocuk sahibi olamamaktadır. Endokrin hekimlerinin yapmış olduğu araştırmalar sayesinde de dünya üzerinde birçok çift çocuk sahibi olmayı başarmış durumdadır. Burada bu hekimler kısırlık veya üreme sorununa neden olan hormon bozukluğunu tespit ederek tedaviye başlamaktadır.
Burada fazla kilolu olan veya obez hastalığı olan kişiler endokrinolog hekimler tarafından hormon seviyeleri kontrol edilerek tedavi edilmektedir. Obez olan kişilerde ki fazla yağlar nedeni ile hormonlar düzgün bir biçimde çalışmamaktadır endokrin cerrahileri bu duruma da müdahale etmektedir.
