Paratiroid bezi hastalıklarına bakmadan önce ilk olarak bu bezin anatomik olarak yapısına bakılmasına gerekmektedir. Paratiroid bezleri insan yapısında bulunmakta olan tiroid bezlerinin hemen arkasında yer almaktadır. Hemen arkasında bulunmasının yanı sıra aynı zaman da tiroid bezlerine de yapışık bir halde bulunmaktadır. İnsan vücudunda dört adet paratiroid bezi bulunmaktadır. Paratiroid bezlerinin dağılımı ise 2 adet üst kısımda, 2 adet de alt kısımda olmak koşulu ile bulunmaktadır. Bu bezlerin görevi ise insan vücudunda paratiroid hormonunun düzenli ve eksiksiz bir şekilde salgılanmasını sağlamaktır. Yapısal olarak bakıldığında ise pardatiroid bezleri tamamen küçük bir yapıya sahiptir.
İnsan vücudunda; kanda yer almakta olan kalsiyum miktarında herhangi bir düşüklük olursa burada paratiroid bezleri devreye girmekte ve hemen paratiroid hormonu salgılamaktadır. Fakat bu hormonun bir taraftan dengeyi sağladığını söylerken şunu da belirtmek gerekir ki kemiklerde ve böbreklerde aşırı derecede olumsuz bir etki bırakmaktadır. Burada hormon salgılanmaya başladıktan sonra vücutta eksik olarak bulunan kandaki kalsiyum miktarı hızlı bir şekilde dengeye gelmektedir. Kanda bulunan kalsiyum miktarı arttıkça paratiroid hormonu salgılanma seviyesinde de yavaş bir şekilde düşme görülmektedir. Fakat bilinmesi gereken ise kandaki kalsiyum miktarı denge seviyesine gelene kadar hormonun salgılanması devam etmektedir.
Yine ayrıca burada bahsedilen kandaki kalsiyum miktarına etki eden en önemli organlardan biri de böbreklerdir. Böbreklerin normal düzeyde sağlıklı bir durumda aktif olarak çalışması ile birlikte insan vücudunda çok önemli bir etkiye sahip olan D vitamini düzenli bir şekilde salgılanmaya devam eder. D vitamini normal düzeyde salgılanmaya devam ettikçe de paratiroid hormonu salgılanmasına gerek kalmaz. Burada salgılanan hormonun kemikler üzerinde direkt olarak etkisinin olduğunu söylemekte de fayda vardır. Kemik içerisinde bulunan fosfor ve kalsiyumun birbirinden ayrılmasını sağlamakta ayrıca da bağırsaklarda bulunan kalsiyum ve fosforun da fazla bir şekilde emilimini sağlamaktadır. Burada kısaca özetlersek paratiroid bezleri kanda yer alan kalsiyum seviyesinin düzenli bir şekilde salgılanmasını sağlayacak olan paratiroid hormonunun salgılanması ile görevlidir.
Paratiroid hormonu ise yine şu olayların düzenli bir şekilde gerçekleşmesi için önemli bir rol oynamaktadır. Bu olaylar ise; böbreklerde kalsiyumun tutulması, bağırsakların gıda emilimi, kemiklerden ise kan dolaşım sistemine kalsiyumun sağlanması olaylarıdır.
Burada paratiroid bezi hastalıklarına bakıldığında ise paratiroid kanseri ve bunu takip eden Hipoparatiroidizim ile birlikte Hiperparatiroidizim hastalıklarıdır. Bu hastalıklara bakıldığında ise paratiroid kanserine ilk olarak bakılması gerekir. Paratiroid kanseri kısaca paratiroid bezlerinin fazla ölçüde büyümesi olarak tanımlanabilir. Burada büyüme ile birlikte fazla olan bezlerde kanser hücreleri fazla derecede hormon salgılanmasını sağlamaktadır. Hormon salgısının artması ile birlikte de Hipoparatiroidizm sorununu beraberinde getirmektedir. Burada oluşmakta olan yeni hücreleri çoğu hastada iyi huylu olarak karşımıza çıkmaktadır. Oluşan bu iyi huylu tümörlere ise adenom adı verilmektedir.
Paratiroid hastalarında genel olarak oldukça nadir karşılaşılan bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığın bulguları ve belirtilerine bakıldığında ise kas kramplarına ve eklem ağrılarını beraberinde getirmektedir. Ayrıca depresyon halsizlik ve kusma ile birlikte şiddetli olarak karın ağrısı, kas yapısında güç kaybı da olmaktadır. Bilinç olarak kişide bir bulanıklık olup bazı şeyleri unutma gibi durumlar da görülür.
Hipoparatiroide sebep hastalığın tek olarak tedavisi cerrahi işlem şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Burada hekim yapacağı cerrahi işlem öncesinde bezlerin bulunduğu bölgeyi ultrason yardımı ile ve MİBİ sintigrafisi ile tespit etmektedir. Bilinmesi gereken bir diğer detay ise bazı nadir durumlarda paratiroid kanseri göğüs boşluğunun hemen altında karşımıza çıkmaktadır.
Paratiroid bezlerinin olağandan fazla çalışması sonucu yüksek miktardaparatiroid hormonu üreterek kan dolaşımında kalsiyum seviyesinin artışına neden olur. Dolaşımda yüksek miktarlarda bulunan parathormon vücuttaki en büyük kalsiyum deposu olan kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlarken kemiklerde ise osteoporoza (kemik erimesi) ve kemik ağrılarına neden olur. Kanda dolaşan yüksek miktarda kalsiyum nedeni ile idrara geçen kalsiyum miktarı da artar.
Bunun sonucunda böbrek taşlarının oluşması kolaylaşır. Bu hastalarda ayrıca gastrit, pankreas bezi iltihabı (pankreatit) gibi rahatsızlıklar da görülebilmektedir.
Hiperparatiroidinin en sık karşılaşılan bulguları: kas krampları, depresyon, halsizlik, bulantı, kusma, mide ağrısı, idrara sık çıkma, sık sık böbrek taşı düşürmedir. Hiperparatiroidizmi oluşturan sebepler, paratiroid bezlerindeki iyi huylu tümörler (adenom) ya da bu bezlerin büyümesidir (paratiroidhiperplazisidir). Bu hastalarda en sık sebep paratiroid adenomlarıdır. Paratiroid adenomları genellikle tek bir paratiroid bezinde tümör oluşumuyla seyreder; nadiren ise (özellikle yaşlı hastalarda) birden fazla paratiroid adenomu görülebilir. Bu hastalarda tanı kan parathormon (PTH) düzeyinde artış, kan kalsiyum düzeyinde artış, 24 saatlik idrar kalsiyumunda artış, kemik yoğunluğunda azalma gibi çeşitli parametrelerle biyokimyasal olarak konulur.
Tanı konulduktan sonra hastaya cerrahi girişim planlama aşamasında boyun ultrasonografisi ve SESTAMİBİ sintigrafisi genellikle hasta bezin yerini belirlemede kullanılır. Nadiren bu paratiroid bezler bulunması gereken yerlerin dışında örneğin göğüs kafesinin içinde bulunabilir. Bunlara ektopik yerleşim adı verilir. Bu hastaların ve nüks vakaların değerlendirilmesinde boyun MR görüntülemeden de faydalanılabilir. Bu hastalarda kesin tedavi cerrahi olarak hastalıklı paratiroid bez ya da bezlerin çıkarılmasıdır. Bu adenomlar boyun bölgesine yapılan küçük kesilerle minimalinvaziv yöntemle çıkarılabilir. Önemli olan bu bezlerin parçalanmadan tek parça halinde çıkarılmasıdır. Parçalandığı durumlarda nüksler de görülebilir.
Bu hastalık paratiroid bezi hastalıklarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada paratiroid bezlerinin normal düzeyden daha az bir seviyede çalışması ile bu hastalık karşımıza çıkmaktadır. Daha az düzeyde çalışma durumu ile birlikte kan dolaşımında hormon seviyesinde azalma görülür ve buna bağlı olarak kandaki kalsiyum miktarı azalmaktadır. Kalsiyumun seviye olarak düşmesi ile birlikte kişide ellerinde ve dudak kenarlarında bir morarma ve uyuşma görülmektedir.
Nadir olarak ise kişinin dudak kenarları ve ellerinde kasılmalar meydana çıkmaktadır. Bu hastalığa sebep olan faktörlerden bir diğeri ise tiroid bezlerinin çıkarılması esnasında paratiroid bezlerine zarar verilmesidir. Diğer nedenler ise doğuştan olmak kaydı paratiroid bezlerinin olmaması yine bazı sebeplere bağlı olarak bezlerin işlevini yerine getirememesidir.
Bulguları ve belirtilerine bakıldığında ise kişide nöbet geçirme, uyuşma ve kasılmalar ile birlikte kas kasılmaları ayaklarda ağrılı olarak kasılmaların olması kollarda ellerde ve yüzde ağrılı olarak kasımların yanı sıra ağrı şiddetinin de giderek artması bulgular arasında yer almaktadır. Acil olarak yapılan tedavisinde kişiye damar yolu kalsiyum enjekte edilmektedir.